20090829

kader kader-o-kader

Hi!

Geçtiğimiz gün gerçekleşen tren kazasından hepinizin haberi vardır. Öncelikle tren yoluna iş makinesi çıkartan adamı kutlar ömür boyu hapis dilerim. Evet, önyargılıyım. İkinci olarak bugün kazada hayatını kaybedenlerin kısa hikayelerini okudum gazetede. Ölenlerden birinin babası yer olmadığı için arka vagona binip kurtuluyor. Bir diğeri ablasıyla geri dönecek ama arkadaşlarıyla zaman geçirmek için bir gün daha kalıyor ve kaza yapan trene biniyor. Taksici olan eşini almak için İstanbul'a arabayla gitmiyor çünkü yol çalışması oluğunu, kaza olabileceğini söylüyor arkadaşlarına. Genelde evine otobüsle dönmeyi tercih eden bir kişi ise o gün treni seçiyor. Eşini ve oğlunu kaybetmiş bir teyze ise son yolculuğuna bu trende çıkıyor.
Kazada sadece bu insanlar öldü. Seçilmişler gibi. Böyle olaylarla karşılaştıkça hayatımızda bir tür belirlilik olduğuna inancım artıyor.

Yine benzer bir haber; trafik kazası geçirerek hayatını kaybeden üç kişinin aslında hasta yakınlarına ilaç yetiştirmeye çalıştıkları öğreniliyor. Böyle bir amaç uğrunda öldüler. Ne yazık ki hasta yakınlarının da beyin ölümü gerçekleşmiş.

Sanki öleceğimiz zamanlar belli. Böyle düşününce giderek azalan bir süre gösteren kronometreler geliyor aklıma. Kaderci olmasanız bile eninde sonunda öleceğinizi varsayarsak geçen her saniye sizi ölüme yaklaştırıyor.

No comments: