20090415

nasıl nerde ya?

her zamanki gibi köfte ekmek almak için yurtların arkasındaki kantine gitmiştim ve yine girmeden önce camdan peek eylemiştim içerde kim var diye. saçına aklar düşmüş iki beyefendi dikkatimden kaçmamıştı.
içeriye girince kantincilerden biri "bunlar da nerden geldi anlamadım ingilizce konuşuyorlar" dedi. anlarız dedim masaya yanaştım, iki tane de körpeden öğrenci arkadaşımız muhabbet etmeye çalışıyordu amcalarla. neyse efendim ingilizcemiz hallicedir ama günlük hayatta konuşma şeklinde pek kullanma fırsatımız olmuyor. bir de turistin biri 10 yıl önce saati sormuştu bana, cevap verememiştim, o günden beri çok utanırım ve lazım olmadıkça ingilizce konuşmam. lazım da olmaz.
beyefendiler nerden dedim önce çocuklara bir iki hi sıkıştırınca araya amcalardan bir tanesi beni masaya buyur etti gel otur yeğenim gibisinde. kırmak olmaz. olaylar gelişir.
berk: where are you from?
amca: we are from poland.
b: what are you doing in this godforsaken place? (ikinci sorumun bu olması)
a: we are working for erasmus exchange program, we have students here.
b: so you came here for work or pleasure? (gülerek soruyorum çünkü burada eğlence yok lan)
a: no, not for work. we are staying at the hotel, just came to visit.
b: you like it here?
a: yes, there are lots of cultural differences. differences are beautiful.
b: are you going to give lectures?
a: no. are you a student? (inanmayarak sordu)
b: yes i study business management. what about you?
a: my friend here sociology and me, economy.
b: nice. i have an accounting exam tomorrow and havent studied yet. (günah çıkartıyorum, kendi hocalarına söyleyemediklerini ecnebi hocalarla paylaşmak)
a: so you have an exam tomorrow. you also study micro&macro economics, marketing etc.?
b: yeah all of them. i am thinking of applying erasmus next year if my grades are good so maybe i will come to poland! (tamamen yalan, sırf gaza gelsinler diye)
a: well your english is nice and you can see the living style and different cultures.
b: exactly.
a: where is chicago?
b: ? (ne diyor bu diye çocuklara bakıyorum, son yarım saattir chicago'nun nerde olduğunu soruyormuş amca. çocuk bana diyor ki şikago nerde? çocuğa diyorum ki amerika. çocuk diyor ki amerikada mı ya? içimden diyorum ki lan bi siktir git!)
a: chicago, the owner of this club?
b: you ask about rotary? (kantin aynı zamanda ingilizce eğitim merkezi sanırm ve rotary tarafından yaptırılmış, club diyince aklım oraya gitti)
a: no, the owner of this place?
sonradan ortaya çıkıyor ki bunlar kantinin işletmecisi okay abiye chicago diyor. ve işin komiği okay abi hong kong'a gitmiş. önceki seneden tanışıyorlarmış meğer.
b: oh he is in hong kong!
a: chicago is in hong kong hahaha
b: his name is okay >_>
a: oh i think we mixed that up.
telefonum çalıyor durmadan konuşma bölünüyor. en son kalkıyorlar el sıkışıyor pleased to meet you'lar uçuşuyor. sosyologla çok konuşmadım küstü sanırım o. akşam da soğuk köfteli ekmek yemek zorunda kaldım.
edit:
ha bi de!
b: you seen istanbul yet?
amca1: istanbul?
amca2: we havent been there but we are going to.
b: yeah istanbul!
a1: whats in istanbul?
b: everything! best place in turkey!
a1: best place? what can we do there?
b: the question is what do you want to do!
LOLOLOLOL

No comments: