kampüsün kapısından girince kar vardı. dışarda yoktu. özel muamele. sabah uyandım. dışarı çıktım. öyle bir ortam ki; aklıma ilk fargo geldi. suburb gibi, yeşilliklerin üzerinde buzkarlar. hava kesici soğuk. parmakları olamayan eldivenlerime bile şükrediyorum. normal eldivene hiç ısınamadım, hep kısıtlayıcı geldi. insanlar parmaksız eldivene hep kötümser yaklaşırlar, ısıtmadığını, hava olsun diye giyildiğini düşünürler. yanlış. ben kar gördüğü zaman elleyen insanım. etrafıma bakıyorum; hamile polis memuru saf marge'ı arıyorum. isimler için de wikiye bakıyorum. ama yok. bugün evde kalmış belli, karnı burnunda doğum yaklaşıyor. kolamı alıp geri döndüm. yurt aynı şehir dışı motelleri gibi; iki katlı, enine. ikinci kata çıktım. 121 no.lu odaya doğru ilerliyorum. anahtarımı buldum. deliğe taktım. bekledim. içerde no country for old men'den kiralık katil anton var, elinde delgeçiyle. kapıyı açtım yok. dedim kesin tuvalette. 12 saat kakamı yapmadım korkudan. bayılmışım...
bu yazı iki yere uzanır; coen kardeşler ve tuvalet.
coen kardeşler; onları seviyorum :kalp: (kalp işaretimin html kodunu bozması, risk alamamam)
en sevdiğiniz film, beş film, on film konulu anketlere pek karşıyım. asla gelmez aklıma.on altı yaşında her genç kızın favori filmleri olarak "batırfılay efekt, fayt kılab" göstermesine de karşıyım. anti-popülist tavırlarıma da her an karşı çıkabilirim çünkü anti-popülizm popülizmin bir parçası haline geldi lan. sevdiğim filmleri seviyorum.
tuvalet; tuvalet yazımı söz verdiğimin aksine bu sene yazmıyorum. i am a slacker. me is slack. zaten jack bey askerde, bir tek o bekliyordu sanırım. jane hanım da fransa yolcusu inşallah :kalp: bunların anlamı dünyanın döndüğü ve ne kadar ortadan kaybolsak da birşeylerin yaşandığı.
bir zamanlar blog yazardım, it was fun and all, sonra başka zamanlara geçildi. bu phase kafasını yılbaşından önce bir adet grand post hazırlayarak sunmak isterim. belki burada alışılageldikten daha kişisel, daha içimi döktüğüm bir yazı çıkacak ortaya. hep aynı rotada gitmek dünyaya mahsus. bakarım hoşlarımıza gitti, daha günlük hayata yakın bir perspektifle, daha yaşanmış (kişileri gizli tutulası), daha ortak noktalarımızı kurcuklamak isterim. herkes hate mail atar falan.
yeni yıldan önce son bir kez daha görüşesimiz var. gittim.
3 comments:
zaten jack bey de askerde evet..
uhuhuhu..
blogunuzda aglayabilir miyim efendim ?
tabiki de bembeyaz zaten peçete edasında.
Berk wow oynamayı bırakmalı, üstüne birşeyler yapıp hayata dönmeli. Yoksa bebek yemeye başlayacak ve bu durum beni çok kızdıracak. Ardından gelen buruk ses berkin kafasından çıkabilir.
Çıktığı gibi rahatlayabilirim.
2009 dünya için ya vezir ya da rezillik yılıdır.
bu kadar. die berk.
Post a Comment